Genel Tanıtım

En önemli sağlık sorunlarından biri olan obezite prevalansı yıllar içerisinde dramatik bir şekilde artmaktadır. Obezitenin yanı sıra eşlik eden hastalıkların varlığı, tedavi ve iyileşme sürecinin komplike olmasına neden olabilmektedir.


Obezite Nedir?


Dünya Sağlık Örgütü (WHO) obeziteyi vücut yağ kitlesinin normalinden fazla olması şeklinde tanımlarken tanı kriterleri arasında vücut kitle indeksi (BKİ) de yol gösterici olmaktadır. Bu değer, kilogram cinsinden vücut ağırlığımızın metre cinsinden boyumuzun karesine oranı ile bulduğumuz hala etkinliğini koruyan matematiksel bir hesaplamadır. BKİ 18,5-24,9 kg/m² ise normal ve sağlıklı, 25-29,9 kg/m² fazla kilolu, ≥30 kg/m² olması durumunda bireyler obez olarak kabul edilmektedir. Obez bireyler kendi içerisinde derecelendirilirken BKİ’nin ≥40 kg/m² olması ise morbid obez olarak tanımlanır.


Metabolik Sendrom Nedir?


Kılavuzlara göre metabolik sendrom, insülin direncinin tetiklediği abdominal obezite, ki kısır bir döngüdür; diyabet, dislipidemi, hipertansiyon, non-alkolik steatohepatit, koroner arter hastalığı (KAH) gibi sistemik bozuklukların olduğu bir endokrinopatidir. Diyabet, bozulmuş glikoz toleransı ve/veya insülin direnci durumlarından en az biri ve dislipidemi, hipertansiyon ve/veya abdominal obezite durumlarından en az ikisinin varlığı tanı kriterlerindendir. Ülkemizde görülme sıklığı kadınlarda erkeklere oranla daha fazladır.


Tıbbi Tedaviler ve Etmenler


Vücut ağırlığı kaybını sağlama konusunda veya metabolik hastalıkların tedavisinde beslenme oldukça önemli rol oynamaktadır. Hastaların vücut kompozisyonlarına uygun spesifik beslenme programları, gerekli ise medikal tedavinin yanı sıra düzenli kontroller ile tedavi planı oluşturulabilir. Günümüzde bazı durumlarda cerrahi tekniklere de başvurulabilmektedir.


Obezite tedavisinde pek çok bariyatrik cerrahi tedavi yöntemi bulunmaktadır. Bariyatrik operasyonlarda seçim kriterleri ise kendi içerisinde ayrılmaktadır; kişinin uzun süren başarısız diyet girişimlerinin olması yanı sıra BKİ’sinin ≥40 kg/m² olması veya ≥35 kg/m² ve komorbid bir hastalığın eşlik etmesi etkendir.


Metabolik sendromun tıbbi tedavisi ise metabolik cerrahi teknikleri ile sağlanabilmektedir. Günümüzde ameliyata uygunluğu karar verilen özellikle Tip 2 diyabetli non-obez veya obez bireylerde bu cerrahi teknikleri uygulanabilmektedir.


Ameliyat Öncesi ve Sonrası Süreç


Perioperatif dönemde hasta değerlendirmesi elzemdir. Antropometrik ölçümler, kilo-hastalık öyküsü, beslenme anamnezi, psikolojik öykü, hemogram tetkikleri, fiziksel aktivite düzeyi-sıklığı, sigara-alkol kullanımı vb. değerlendirmeler sonucu hastanın operasyona uygunluğuna karar verilip, ameliyat tekniği planlanmaktadır.


Postoperatif süreçte ise ameliyat tekniklerine ve medikal duruma bağlı farklı ilaç, suplementasyon ve tıbbi beslenme tedavileri uzman ekip tarafından düzenlenir. Erken dönemde sık, geç post-op dönemde belirli aralıklarla ve düzenli takiplerle hastalar izlenir.


Cerrahi Ekipte Kimler Bulunmalıdır?


Cerrahi alanda multidisipliner bir ekibin varlığı oldukça önemlidir. Koordineli çalışma prensibine dayalı bu ekipte; genel cerrah, endokrinoloji uzmanı, kardiyoloji uzmanı, anestezi uzmanı, diyetisyen, psikolog, cerrahi servis hemşireleri, anestezi teknikeri gibi alanında uzman kişilerin bulunması gereklidir.


Hastaneler